“Üç kere doğup üç kere öleceksin. Ayağını bir kere öbür tarafa attığında artık ne onlardan olursun ne de bizden.“
Alınan ilk nefesin tek bir garantisi vardır: sonuncusunun da olduğu...
Tibet’in yaşadığı bir lütuf muydu yoksa bir lanet mi? Cevap her ne ise ailesi ve kendisi için tek umuttu…
Tibet, yaşam veren o ilk nefesi üç kez almıştı: vakti gelmeden dünyaya getirildiğinde aldığı nefes, yedi yaşında havuzda boğulduktan yirmi dakika sonra aldığı nefes ve İskoçya’daki gizemli yolculukta geçirdiği kaza sonrası yaşamın ona son kez üflediği nefes.
3 farklı dünya, 3 farklı zaman, 3 farklı kadın. Yapacakları yolculuk onları tekrar buluşturana kadar, sırları sandığın asla açılamayan gizli bölmesinde kilitli kalacaktı.
Tesadüfen bulunan bir anahtarla başlayıp iç içe geçmiş farklı zaman boyutlarında gelişen fantastik bir macera… Gizemli ilişkiler, nefes kesen bir gerilim… Zekice kurulmuş örgüsüyle son sayfasına kadar elinizden bırakamayacağınız bir kitap…