Ünye’de başlayıp Elazığ’a uzanan, İkizce’de son bulan; gerilim, gizem ve aşk üçgeninde sizleri içine çekecek bir roman…

“Sevdiğiniz adamın gözleriniz önünde başkasıyla aşk yaşamasına katlanabilir miydiniz? Ya aynı ortamda bulunup ona bir nefes kadar yakınken dokunamamanın vermiş olduğu o acı?”

“Onu ilk defa o çay bahçesine girerken gördüm. Yürüyüşü, duruşu bambaşkaydı. Yanımdan geçti gitti. Beni hiç fark etmedi bile. İkinci defa yine aynı çay bahçesinde arkadaşlarıyla sohbet ederken… Gülüşü, bakışları… Artık onu görme umuduyla her gün o çay bahçesine gidiyordum.”

“Ya kaderinizdeki insanı yıllar önce gördüyseniz? Ya o insan şu an yanınızda ve fark edemiyorsanız?”

“O da bu oyuna dâhil olmuştu, ama henüz bunun farkında bile değildi. Yıllar önce gözden kaçırdığı küçük bir ayrıntının başına bela olacağını nereden bilebilirdi?”

“Bak, sen de bensizliğe dayanamayıp buraya geldin işte, ama az kaldı, bunu hissediyorum. Çok yakında ikimiz, el ele çıkıp gideceğiz buradan…”

“Kalbi korkudan yerinden çıkacakmış gibi atmaya başladı. Maskeli kişi, kulağına eğildi ve konuşmaya başladı:

“Artık hiç kimseyi üzemeyeceksin!”: