Yaşamlarımızı birkaç temel üzerinde inşaa ediyoruz. Bu üzerinde yükseldiğimiz kaidelerden ikisi, meslek yaşantımız ve ekonomimiz. İnsanlık vasıflarımızı sergilememize, sosyalleşmemize, kişiliğimizi ispat etmemize vesile olan bu iki konu, ilkel toplumlardan beri toplum hayatında önemli yer teşkil etmiş, doğal yollardan gelişip ilerlediği için de huzur, güven ve saygı ortamına katkısı olmuş, menfi bir etki göstermemiş. Meslek ve ekonomide insan doğallığından çağ lar geçtikçe uzaklaşılması, özellikle son yüzyılda, toplum üzerinde baskı yaratan ve sosyal huzursuzluklar doğuran başlıca nedenlerden olmuştur. Önceliğin insandan maddeye kayması ve hedefleri maddi maksatların oluşturması, insanın öz yaratılışına aykırı olduğu için vicdanlarca kabul edilmemektedir. İnsanın öz ihtiyaçlarına yönelik bir bilimin bugüne kadar ortaya koyulmaması nedeniyle de içinden çıkılmaz bir sorunlar yumağına dolanmış bulunuyoruz. İşte bu sorunlara bir cevap arayışında olan bizlere, Kişilik ve Şahsiyet Eğitimcisi Sn. Erol Erbaş, uygu lamalarla müspetleyip, yaşantısıyla ortaya koyduğu fikriyle sunumlar yapmaktadır. Kırkdört yıldır eğitimcilik yapmakta olan Kişilik ve Şahsiyet Eğitimcisi Sn. Erol Erbaş, eğitimcilik hayatı boyunca meslek ve ekonomi konularında edindiği birikimlerini, yaşanmışlıklarını, insanı anlatan diğer pek çok konu ile birlikte, seminerlerinde bizlerle paylaşmaktadır. Bu kitapta yer alan söylemler, kendisine meslek ve ekonomi konularında sorulan sorulara Kişilik ve Şahsiyet Eğitimcisinin yaşayışına göre verdiği cevaplardan, üzerinde herhangi bir düzenleme, sözlerine bir katkı yapılmadan, kendisinin doğman olarak dile getirdiği şekliyle sunulmuştur.