Dört Gelin. Bir Gelinlik. Sonsuz Bir Aşk, İnanç ve Kurtuluş Hikayesi...
Charlotte’un şık bir gelinlik butiği vardır. Gelinleri, bu büyük gün için hazırlamak onun yeteneği ve tutkusudur. Ama kendi düğünü yaklaşırken, mükemmel gelinliği bulamaz ve Tim’le evlenmek konusunda kararsızdır. Sonra Charlotte, bir açık arttırmada, eski bir sandık içinde bir klasik gelinlik satın alır. İnci ve satenlerle parlayan, el dikimi ve modası hiç geçmemiş yepyeni bir gelinlik... Fakat bu gelinlik nereden gelmiştir? Kim giymiştir? Kim onu bu sandığa kilitlemiştir? Ve bu gelinliğin, “kutsanmış olduğunu“ ısrarla söyleyen mor kıyafetli adam kim olabilir? Charlotte gelinliğin hikâyesini araştırır ve kendi aşk hayatından uzaklaşır. Gelinliği giyen kadınları buldukça başka bir hikâye oluşmaya başlar; 1912’de Emily. 1939’da Mary Grace. 1968’de Hillary. Hepsinin hikâyesi acıyla, umutla dolu ve hepsinin ortak bir noktası vardır. Yüz yıllık gelinliğin ipleriyle örülmüş bir hikâye... Cesaret ve inancın gücü, Charlotte’un gerçek aşkı bulmasına yardım edebilir mi?