Adını ne zaman anacak olsam, bir rüzgar geçer içimden. Üşürüm...
’Yelesi Rüzgar’ koymuştuk onun adını. Rüzgarın sesiydi o. Daha doğrusu kendisi. Adını hak etmiş atlardan biriydi. Yelesinin rüzgarla dolması için şaha kalkması şart değildi. Tırıs, rahvan yürürken bile yelesi rüzgarlıydı. Dörtnala koşmaya görsün, yelesiyle birlikte tüm bedeni rüzgarın önünde akıp giderdi...
Yelesi Rüzgar’ın ünü tüm çevreye yayılmıştı. Onun rüzgarları geçtiğini hemen herkes bilirdi. Şimşek gibi hızlıydı. En karanlık gecelerde bile bir ışık gibi parlardı. Sütbeyaz olmasına karşın yanar dönerdi tüyleri. Fosforluydu. Işığını güneşten almaz, kendi içinden yansıtırdı. Uzun yolları bir nefeste yutardı....
Kitabın Özellikleri
Basım Dili | Türkçe |
Sayfa Sayısı | 95 |
Kapak Türü | Karton Kapak |
Kağıt Türü | 2. Hamur |
Basım Tarihi | Ağustos 2014 |
Basım Yeri | İstanbul |
En / Boy | 14,00 / 20,00 cm. |