Tanrı arayışı, ulu bir dağa tırmanmak gibidir. Zirvenin davetkâr ve büyüleyici ışıltısına kapılan maceraperestin ruhsal gücünü ortaya çıkarmak, dirayetini arttırmak, istek ve iradesini ölçmek için pek çok tehlike onu beklemektedir...
Spiritüel yolculuğun her safhasında, ne kadar ilerlemiş olursak olalım, bıçak sırtında yürüdüğümüzü; kutbun karanlık tarafına farkına dahi varmadan kayabileceğimizi hiç unutmayalım. Ve bir adım atmadan önce, “Bunu niçin yapıyorum?“, “Kime ne ispat etmek istiyorum?“, “Sözlerim ve davranışlarım beni ve karşımdakileri nereye götürür?“, “Hizmet ettiğim ruhum mu, yoksa egom mu?“ gibi soruları sormayı kesinlikle ihmal etmemeliyiz...
(Arka Kapak)
Tanrıyı özlediyseniz yeniden çocuk olmayı deneyiniz.
Yaşamı koyduğunuz dar kalıplardan çıkararak Tanrının yaramazlık yapmasına ve sizi sürprizlerle eğlendirmesine izin veriniz.
Sabahleyin balkonunuza konan kuşun da Tanrı olduğunu; aşkın çekim gücüyle size bir sembol olarak geldiğini hatırlayınız.
Ve, sizi davet eden her çiçeğe beyninizle değil kalbinizle evet demeyi unutmayınız...
(Tanıtım Yazısından)