Nakşibendiyye silsilesinde kendisine önemli bir yer verilen, Üveysiliği üzerinde özellikle durulan Ebu’l-Hasan Harakânî Hazretleri, hayattayken Ebu Ali Farmedî, Ebu’l-Kasım Gürkanî, Şeyhülislam Abdullah-i Ensarî, Kuşeyrî, Ebu Said-i Ebu’l-Hayr, Yusuf Hemedanî gibi sufileri, 5 Aralık 1033 tarihindeki şehadetinden sonra da Aynü’l-Kudat Hemedanî, Necmeddin-i Kübra, Ruzbihan Şirazî, Necmeddin-i Dâye, Attâr, Mevlâna Celâleddin-i Rumî gibi büyük arifleri derinden etkilemiş; Gazneli Mahmud’dan, Çağrı ve Tuğrul beylere kadar birçok sultan tarafından takdir edilmiş bir ulu zattır. Hazret, vahdet ilminin üstatlarından, tevhid meydanının erlerinden ve aşk burcunda sancağı dalgalanan âşıkların önde gelenlerindendir.
Kabr-i şerifi ülkemizde, Kars’ta bulunmasına rağmen yeterince tanınmayan bir yüce kişidir Harakânî. Anadolu’nun Kalbi: Harakânî’de, bu topraklardaki irfanın arkeolojisini yapan usta kalem Sadık Yalsızuçanlar’ın refakatinde, ömrünü Harakânî Hazretleri’ne hizmete adamış bir vakıf insanının, Yavuz Selim Uzgur’un dilinden, Hazret’i okuyacaksınız.
(Tanıtım Bülteninden)