İstanbul, tarih boyunca bu coğrafyanın en önemi tarihi, kültürel, ekonomik, ticari ve siyasi merkezi olmuştur. Avrupa ile Asya’yı birleştiren, iki denizin kavuştuğu bu efsanevi şehir, sadece bulunduğu bölgeyi değil, tüm dünyayı derinden etkileyen bir özelliğe sahiptir. Öyle ki dünya tarihinin hangi evresine el atarsanız atın, içinde İstanbul geçmeyen bir cümle göremezsiniz. Birçok medeniyet tarihi derinlik içinde burada şekillenmiş, Türk-İslam kültürü bütün boyutları ile burada gelişerek kendini en güzel burada ifade etmiştir.
Ticaret yollarının kıtalararası alışverişi yaygınlaştırdığı dönemden bu yana İstanbul, günümüzde de öneminden hiçbir şey kaybetmeyen üç önemli bölgenin kesiştiği nokta olmuştur. Balkanlardan Avrupa’ya, Ortadoğu’ya; Kafkaslar’dan Asya’ya tüm bu bölgelere hükmedebilecek konumunu muhafaza etmiştir. Dolayısıyla İstanbul, bu anlamda yaratıcı ve üretken kaynakların en geniş şekilde kullanılıp değerlendirildiği yerdir.
Bu çok boyutlu ve tabiri caizse zaman üstü özelliği nedeniyle İstanbul’u anlamaya çalışırken, içinde bulunduğumuz zaman düzleminin dışında, geçmişin geleceği işaretleyen perspektifinden bakmak gereklidir. İşte bunun bir yolu da gravürlerdir. Adı üstünde gravürlerin zamanın yıkıcılığına direnen bir yönü var. Kazıma resim sanatı anlamına gelen gravürler, üzerindeki her nesneyi geleceğe büyük bir itinayla taşır.
Elinizde tuttuğunuz bu eserde de, gravür sanatıyla ebedileşen İstanbul manzaraları yer alıyor. Ve siz bu gravürlerde sadece yansıttığı görüntüleri değil, aynı zamanda gravürlere işlenmiş İstanbul öykülerini de bulursunuz. İstanbul’un o dönemdeki doğal güzelliklerinin, toplumsal hayatının, kişisel yaşantılarının, mimari yapılarının velhasıl bugüne hayat veren tüm değerlerin izini sürersiniz. Geçmişin fotoğrafı olan gravürlere sinen geleceğin nüvesini görürsünüz.
(Giriş’ten)
Kitabın Özellikleri
Basım Dili | Türkçe |
Sayfa Sayısı | 504 |
Kapak Türü | Ciltli |
Kağıt Türü | Kuşe |
Basım Tarihi | Aralık 2014 |
Basım Yeri | İstanbul |
En / Boy | 14,00 / 20,00 cm. |