Nesimi ağır ağır başını salladı: “’Güçlü, güçsüz insan yoktur, Emir! Cahil vardır, kâmil vardır! Cahilin yaşam tarzı tüm hayvanların yaşam tarzına gerçekten de benzemektedir.

Çünkü her ikisi de idrakten yoksundur. Hakka kavuşan kâmiller ise dünyadaki korkunun nedenlerini öğreniyorlar, yağmurun, kasırganın, karın, boranın, rüzgarın, depremin, yerde ve gökte
olan her şeyin güneşin etkisinden ve cisimlerin kendi içindeki değişimden oluştuğunu anlayarak, bilimin gücüyle korkudan arınıyorlar! O kâmillerden birisi senin huz.urundadır, yüzüme
bak, korku belirtisi görebiliyor musun, Emir?“ Timur yenilgiye uğradığını hissetmişçesine, İrkildi: “Korkusuz insan kudurmuş köpektir! Mürşitlerinizle birlikte hepiniz ölmelisiniz!“ dedi.
Nesimi’nin kirpiği bile kımıldamadı. “Gaflettesin, Emir!“ dedi. “Ben sana Eazlullah el-Hurufı ’nin katline değil, kendi katline fetva verdiğini kanıtlayabilirim! Sen Şirvan’daki yüz bin Fazl
müridinin başına değil, kendi yedi yüz bin kişilik ordunun basına bela olacaksın!“