Elmastan yapılma saraylarda, zümrütten işlenmiş tahtlar üzerinde kurulup krallar ve kraliçeler gibi, hem de sonsuza dek yaşamayı kim istemez!..Kim istemez hiç yaşlanmayan en güzel bedenleri ve binlerce huri ve gılmanın hizmet ettiği biri olmayı!..Kim istemez en güzel yiyecek ve içecekleri!..Kim istemez her dileğin gerçek olduğu büyülü, şaşaalı, debdebeli muhteşem bir Cenneti… Ateşten örülü zindanlarda, ateşten zincirlerle ateşten direklere bağlanmayı kim ister!.. Kim ister hayvandan bile çirkin bir bedenle, gelmiş geçmiş en kötü insanlar ve cinler arasında, hep bir karmaşa içerisinde sonsuza dek kalmayı!.. Kim istemez, yakıtı insanlar ve taşlar olan o Cehennem ateşinden kurtulmayı!..
Siz de cenneti ve cehennemi küçümseyenlerden olabilirsiniz. Ama şunu unutmayın ki yüce Allah’ın cennet yanında bir sineğin kanadı kadar anca değer ifade ettiği şu dünyanın küçük cenneti için günde 10 saatten fazla çalışıyorsunuz! Ve bir gün kazandığınız her şeyi, hem de ansızın geride bırakıp gideceksiniz. Hem dünyanın hem de ebedi hayatın Cennetini istemez misiniz?
İşte size 14 yüzyıldır bir harfi bile değiştirilemeyen Kur’an-ı Kerim ve 63 yıllık hayatı boyunca hiç yalan söylememiş Hz. Muhammed’in sözlerine dayanan güvenilir bir kitap. Hâşâ Allah’u Teâlâ yalan söylemiyorsa, ölümden sonra sizi ya cennet ya da cehennem bekliyor. Yaratılışı, hayatı, ölümü, kaderi, cennet ve cehennemi merak edenlere…
“Sizi dünya aldatmasın ve çok hilekâr şeytan da sizi Allah ile aldatmasın, Allah’ın affına güvendirmesin!“
(Lokman Suresi, 33. ayet.)
İşte yarışacaklarsa insanlar, bu cennet devletine konmak için yarışsınlar!
(Mutaffifin Suresi, 26. ayet.)
Allah celle celaluhu...
(Tanıtım Bülteninden)