Yağmurlar, bulutların gözyaşları olsaydı ama bulutlar da bir türlü ağlayamasaydı... Ne olurdu? Biz söyleyelim: Dünyamıza yağmur yağmazdı. İşte Canbulut'un canı da bu yüzden çok sıkkındı. Son zamanlarda bütün bulutlar bir türlü ağlayamaz olmuş, dünyada kuraklık başlamış, insanlar içecek su bile bulmakta zorlanır hale gelmişti. Canbulut ve bütün bulutların mutlaka yağmur yağdırmaları gerekiyordu. Peki ama nasıl?... Bir gün Canbulut, Güzelbulut, Beyazbulut yeryüzüne indi; Can ve Melek ile karşılaştı. Onların arkadaşlığı, yeniden yeşil bir dünyada yaşamaın başlangıcı oldu! "Bulutlar bembeyaz ve yumuşacık oluşları ile herkesi kendine hayran bırakır. Ancak o güzel bulutların yağmur yağdırabilmek için ağlamaya ihtiyacı var ve ağlamayı hiç kimse Canbulut, Beyazbulut ve Güzelbulut gibi duyarlı bilinçlere o kadar çok ihtiyacı var ki... Ağlayarak dünyaya yardım etmek için çırpınan Canbulut bize duyarlı olmak hakkında çok şey öğretiyor. Can ve Melek de o güzel bulutlara fidan dikerek yardım ediyor ve sonunda güzelim doğa yeniden hayat buluyor. Her şey yeşil bir dünya için. Ağlamak da!... Ağlamanın en keyifli hali ise Banu Özdemir'in anlatımıyla Ağlamayan Bulut'a." -Seda Keçe - Türkçe Öğretmeni-
Kitabın Özellikleri
Basım Dili | Türkçe |
Sayfa Sayısı | 48 |
Kapak Türü | Karton Kapak |
Kağıt Türü | 1. Hamur |
Basım Tarihi | Temmuz 2013 |
Basım Yeri | İstanbul |
En / Boy | 13,00 / 19,50 cm. |