Cihad gerçekten yalnızca savaş mıdır! Dini fanatizmin bir yolu mudur! Başkalarını zorla kendilerine sokmak isteyen Müslümanların, kutsallık örtüsüyle süsledikleri harekete geçirici bir kaynak mıdır! Bir saldırı, baskı ve zulüm unsuru mudur!
Yoksa o, Alemlerin rabbi Allah’ın Müslümanlara emrettiği bir ibadet, bir mükellefiyet, bir kulluk görevi midir! Hakikaten o bazılarının zannettiği gibi yerli yersiz savaş çığırtkanlığı mıdır, yoksa insani hedefler, insan hakları, İslam’ın güzellikleri için bir çaba, gayret ve çalışma mıdır!
Kitabımızda, cihadın daha çok insani ve İslami değerler uğruna her türlü çalışma, yoğun bir gayret, cehd ve faaliyet olduğunu vurgulamaya çalıştık. Çalışmamız boyunca cihadın bu anlamlarını ön plana çıkardık. Kur’an’ın onu hangi manalarda kullandığına da işaret ettik.
Allah yolunda olması gereken bu yoğun çabanın üç boyutuna, yani bedeni cihad, kalbi cihad (mücahede) ve zihinsel cihad (İctihad) boyutuna dikkat çektik.
Konuyu dört bölüm halinde çakılmaya çalıştık.
Birinci bölümde; cihad’ın sözlük ve terim anlamlarını, cihadın biçimlerini, cihadın somut örneklerini, islam’a savaş anlayışını, cihadın kime ve neye karşı yapılabileceğini ve zalimlere kaşı cihad etmeyi...
İkinci bölümde; Allah’ın cihadı emretmesini, peygamberlik mesleği olarak cihadı, cihadın faziletlerini, hedeflerini, temellerini ve ilgili olduğu ibadetleri, kapsamını, kazanımlarını, cihadsızlığın tehlikelerini ve cihada çok yönlü bakmayı...
Üçüncü bölümde; mücahede bilincini, nelere karşı mücahede yapılması gerektiğini, mücahedenin araçların, mücahidlerin özelliklerini...
Dördüncü bölümde; ictihadın ne olduğunu, itcihadın kümkünü, müctehid olmanın şatlarını, ictihad kapısının kapanıp kapanmadığını açıklamamaya çalıştık...
Hüseyin Kerim Ece-18.06.2001, Zaandam/Hollanda
(Önsöz’den)