İslamiyet ve Kadın
İslam Dini, kadını en yüksek dereceye çıkarmıştır. İslamiyet’in kadına verdiği değeri hiçbir din, hiçbir düşünce sistemi vermemiştir. İslam dini kadına bir kimlik ve statü kazandırmıştır.
Halbuki diğer din ve düşünce sistemlerinde kadın bir sömürü kaynağı olarak görülmektedir. Eziyetler edilmekte ve köle muamelesi görmektedirler. Kadın, erkeğin bütün haklarına sahiptir, kadın erkek eşittir diyerek, onları en ağır ve en çirkin işlerde kullanabiliyorlar. Onların güzelliklerini ve cinselliklerini kullanarak gelir elde etme yollarına gitmişlerdir. Oysa ki, İslam Dini bunları kesinlikle yasaklamıştır ve kadınların haklarını koruma altına almıştır. İslam Dini, kadına ister kız olsun, ister annne olsun her daim saygı gösterilmesini emretmiştir.
Öyle ki, Peygamber Efendimiz (s.a.v) hicretin 10. yılı, son haccın hutbesindeki sözlerinden biri; “Kadınlarınıza eziyet etmeyiniz! Onlar Yüce Allah’ın sizlere emanetidir. Onlara yumuşak huylu olunuz, iyilik ediniz!“ olmuştur. Kadınlar yaratılış itibariyle de çok hassas ve kırılgan olduklarından dolayı bu nasihatlere riayet edilmesinde birçok fayda vardır.
İslam Dininde kadına tanınmış olan birçok hak söz konusudur. Bunların bazıları; miras hakkı, mülkiyet hakkı, eğitim ve öğretim hakkı, siyasi ve sosyal haklardır. Kadınların bu haklarını çok iyi bir şekilde öğrenerek sorumluluk sahibi olmalıdırlar.
Kadının; dinini ve dininin gereklerini de çok iyi şekilde öğrenmesi farzdır. Çünkü kadının kendini bunlara göre yetiştirmesi gelecekte kendisi için gereklidir. İslam Dini kadına da, erkeğe de ilmi farz kılmıştır. İslam Dini bu yolla kadını cehaletten kurtararak, onun durumunu yüceltmiştir. Ailesinin veya eşinin, ona bu ilimleri öğretmesi lazımdır. Öğretmezlerse büyük günaha girerler. Böyle bir durumda kadının bu ilimleri dışarıdan öğrenmesine izin verilmiştir. İslamiyet’in, ilme ne kadar önem verdiği buradan anlaşılmaktadır. Yalnız ilim öğrenirken ve sosyal yaşantıda erkeklerle olan münasebetlerine, giyimine ve haram olan şeylere dikkat etmesi gerekmektedir. Bunlara aldırış etmezse büyük günaha girmiş olur. Kadının yapacağı günahlardan, ona izin veren erkekleri de ceza görecektir. Ancak, erkeğin günahları, kadına zarar vermemektedir. Buradan da anlaşılacağı gibi, İslamiyet kadına çok önem vermiştir.
Bir kadına lazım olan şey, Tenbih’ül Gafilinde de yazılı olan hadis-i şerifte de bahsedilmiştir. Peygamber Efendimiz (s.a.v), “Bir kadın, beş vakit namazını kılar, Ramazan ayında oruç tutar, namusunu korur ve zevcine itaat ederse, dilediği kapıdan Cennete girer.“ buyurmuşlardır. Bir kadının dünyada rahat ve mesut olduğu gibi, Cennete de girmesi çok kolaydır. Bunun içindir ki, kadınların bu hususlara riayet etmeleri kendileri açısından önemlidir.
(Tanıtım Bülteninden)