Divan-ı Hamdi

Divan-ı Hamdi

Pendiyye-i Hamdiyye

Yazar: Nazire Erbay
Yayınevi: Fenomen Kitaplar
Kategori: Edebiyat
Barkod: 9786054370689
Fiyat: 300,00  ₺
  Kida'da Satış Dışı
Kullanıcı İşlemleri - +

Şifremi Unuttum

Osmanlı Devletindeki Batılılaşma süreci, özellikle Tanzimat’la başlayan hareketlenmeyle gözle görülür hale gelir. Bu tarihten itibaren belli bir ivme kazanan bu harekete paralel olarak, geleneğin içinden yazan sanatkârlar da asırların birikimlerini bir tarafa bırakmadan eser üretmeye devam ederler. Bu dönemde meydana getirilen eserlerin yanında, klasik Türk şiirine özgü metinler de varlığını devam ettirir. Burada dikkat çeken husus, sonradan oluşturulmaya çalışılana karşılık, edebi eser ortaya koyan sanatkârın, topluma ait değerlerden kolaylıkla ayrılamayacağı gerçeğidir.
Esasında sanatçı, etrafında olup bitenlere bir şekilde müdâhil olandır. Bunun yanında, yaşadığı ortamı farkında olarak ya da olmayarak değiştirme ve yeniden şekle sokma isteğini bir tarafa bırakıp geleneğin takipçisi olan da yine sanatkârdır. Geleneği takip eden sanatkâr, asırlardır var olan ve içine doğduğu sanat anlayışını, aynı zamanda yaşadığı dönemin siyasal, sosyal kazanımlarını, dinî ve ahlâkî değerlerini, uygulamalarını da belli bir aidiyet duygusu içinde eserlerinde yansıtır. Çünkü, sanat eseri insanı anlatır. Hal böyle olunca, sanatkâr toplumda yaşanan değişimin gerçeklerini eserine yansıtmanın yanında, aslında özünden de vazgeçemeyeceğini gösterir. Bu sayede, kendine dair hayalleri, inandıkları sanatkârın eserinde var olurken asırlık geleneğin de bir koldan devamlılığı sağlanır.
19. yüzyılda yaşayan Hamdî, Dîvân-ı Hamdî-Pendiyye-i Hamdiyye adlı eserinde, değişikliğe ve yeniliğe kapı açarak, geleneğin devamlılığını sağlayacak nitelikte bir duruş sergilemiştir. Bu bakışla, Tanzimat’la başlayan Batılılaşma istek ve çabasına rağmen, yüzyıl itibariyle klasik Türk şiirinin özelliklerini ve asırlarca süren geleneğin devamlılığını belli bir yönü ile şairin eserinde görme imkânı vardır. Bu devamlılığın içinde de klasik Türk şiiri metinlerinde önemli bir yeri olan ‘Dîvân’ oluşturma geleneğinin, şair açısından düşünüldüğünde, belli bir özveriyle devam etmesi dikkate değer bir tutumdur. Bu düşünceye uygun metinlerden biri de Dîvân-ı Hamdî’dir.
Dîvân-ı Hamdî hacimli olmasına rağmen, mürettep dîvânlarda yer alan nazım şekillerinin, belli bir düzen içinde eserde yer almadığı görülür. Eser, murabba nazım şekliyle yazılmış bir münâcâtla başlar. Şair, alışılan ‘dîvân’ tanımı dışında, farklı bir düzenle eserini oluşturur. Dîvân-ı Hamdî-Pendiyye-i Hamdiyye’nin kendine has önemli bir diğer özelliği eser, kendi içinde alfabetik sıraya göre tertip edilirken, daha çok “münâcât”lardan oluşan gazellerin dîvânda önemli ölçüde yer alması ve eserin neredeyse bütününün nasihat üslûbu üzerine kurulmuş olmasıdır.
Hamdî’nin eseri Dîvân-ı Hamdî-Pendiyye-i Hamdiyye, Ankara Millî Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu 06 Mil Yz A 4291 arşiv numarasına kayıtlıdır. Eserin istinsah tarihi, adı geçen kütüphanede Hicrî (Miladî) 1254 (1838) olarak gösterilmekdir. Fakat, metin incelemesi sonunda ortaya çıkan bilgiye göre bu tarihte bir yanlışlık olduğu aşikârdır. Bahsedilen kütüphanede eser, 234 nolu dvd kaydı ile gösterilmektedir. Hamdî’nin eserinin yapılan araştırmaya göre, tek nüshası tespit edilebilmiştir. İncelemeye alınan nüshadaki sayfa numaralarında bir eksiklik bulunmamakta ve sayfa numaraları birbiri ile uyuşmaktadır. Dîvân’daki sayfalarda yer alan satır sayıları giriş ve son sayfa dâhil olmak üzere 19’ar satırdır. Bazı sayfalardaki başlıklar satır sayısını artırabilmektedir. Dîvân-ı Hamdî-Pendiyye-i Hamdiyye’nin hemen hemen tamamında ayet ve hadisler geçmektedir. Çalışmada, bu ayet ve hadisler italik olarak gösterilmiştir.
Eser, baştan itibaren alfabetik bir düzen içine oluşturulsa da, müellifin gazellerdeki ve diğer nazım şekillerindeki başlıklandırmayı göstermede
pek dikkat etmediği görülmektedir. Hamdî, eserde ( ب) -b ile yazmaya başladığı şiirlerine kadar, harf göstermeye dair başlıklandırma yapmaz. Fakat şair,
uygulama olarak ( ا) elif harfini ihmal etmeden, eserinin baş kısmında bu harfle münâcâtını yazar. Eserdeki gazellere ait başlıklandırmadaki ilk ifade
şeklinde olup, diğer adlandırmalar da aynı usûlle yapılmıştır. Pendiyye-i Hamdiyye’deki bazı münâcâtlar da
şeklinde olduğu gibi başlıklandırmalarla belirtilmiştir. Ayrıca çoğu gazelde başlıklara dair bahsedilen geçişler gösterilmeden metin oluşturulduğu için,
çalışmada müellifin yazma sistemine göre, eserin genel düzenini bozmamak ve karışıklığı gidermek adına, harf değişiminin en belirgin olduğu
kısımlarda, başlıklandırmalar gösterilmiştir. Dîvânda gösterilmeyen başlıklandırmalar, çalışmada [ ] içinde ifade edilmiştir.
Bunların dışında, Pendiyye-i Hamdiyye’de şair, nazım şekilleri başta olmak üzere çok fazla başlık kullanmazken, birkaç metinde de mahlasına
yer vermeden başka bir şiire geçiş yapmıştır. Çalışmada, numaralandırma, bu değişimlerden dolayı, vezin farklılıklarına, varsa, mahlasa ya da eserde
çoğunlukla şiirlerin son beyitlerinin kırmızı mürekkeple yazılmış olması dikkate alınarak yapılmıştır. Müellif, (ve) bağlacını ( و) ile göstermediği bütün
metin boyunca ( ى) ile, özellikle gösterdiği için, bunu eserin bir özelliği sayarak çalışmada da bu yazma usûlüne uyulmuştur. Bunun yanında şair,
neredeyse, bütün terkipli kelimeleri, kullandığı ifadeyle birleştirip ( ى) ile yazdığı için, bir anlam karışıklığına sebep olmamak adına, çalışmada bu
ifadeler terkiple gösterilmiştir. Ayrıca müellifin bazı kelimelerde bir tek yazım şekli benimsemediği tespit edilmiştir. Bunlara, (ñ) ile yazılan kelimeler
( , ) birer örnektir. Metinde müellifin kelimelere getirdiği eklerdeki ünlüler dikkate alınmış ve özellikle -dır, -dir, -dur, -dür’ün yazılışında bir
birlik olmadığı için bu ek, metinde özellikle gösterilmediyse, çalışmada düzlük-yuvarlaklık uyumuna göre yazılmıştır.
Çalışmada aruz vezni ile yazılan şiirlerin vezni, şiirlerin üst kısımda gösterilmiştir. Bazı şiirler, aruz vezni açısından, çok fazla hatalı olduğu
için vezin gösterilmemiştir. Ayrıca eserde rastlanan eksik, yanlış kelime yazılışları, vezne, kafiyeye ve yazarın o kelimeyi kullanmadaki genel
söyleyişine riayet edilerek düzeltmeler yapılmıştır. Bu düzeltmeler, metinde parantez içinde ya da dipnotta gösterilmiştir. İlaveten eserdeki bazı
kelimelerin yazımında bir anlam karmaşasına yol açmıyorsa, müellifin yazma usûlü takip edilmiştir.
Genel anlamda Hamdî’nin Pendiyye-i Hamdiyye’sinin mevcut olan nüshasını sağlam bir metin oluşturma çabası ile eserin dil, ses ve anlatım
özellikleri dikkate alınarak bir çalışma yapılmıştır. Beyitlerde anlam karmaşasına yol açmamak adına metin, transkripsiyon harflerine uygun bir şekilde
yazılmıştır.
Son olarak, bu esere ulaşmada ve eseri çalışmada, “manevî” desteklerini hissettiğim manâ erbabına rahmet dileklerimi sunarım.

Kitabın Özellikleri
Basım DiliTürkçe
Sayfa Sayısı496
Kapak TürüKarton Kapak
Kağıt Türü2. Hamur
Basım TarihiEkim 2015
Basım Yeriİstanbul
En / Boy17,00 / 24,00 cm.
Kapak TasarımFatma Kolaklikaya