Bu çalışma, Türk toplumundaki kader ve kısmet inançları ile bu inanç çerçevesinde oluşmuş tutum ve uygulamaları konu edinmektedir. Bu nedenle çalışmamızın başlığı da "Türk Toplumunda Kader ve Kısmet İnancı" şeklinde olmuştur. Kader konusu İslam dininin inanç esasları arasında önemli bir yer tutmaktadır. Ancak akait ve kelam kitapları içerisinde "kısmet inancı" şeklinde ifade edebileceğimiz bir kavrama rastlamak mümkün değildir. Bununla birlikte, Kader ve kısmet konuları birbirleriyle ilintili konulardır. Çünkü Türk toplumunda "kısmet" kelimesinin kullanımı, bu kelimenin kader inancını ilgilendiren meselelerle ilgili olarak kullanıldığını göstermektedir. Gerek "kısmet" kelimesinin taşıdığı anlam ve gerekse Türk halkının bu kelimeye yüklediği anlamlar, kader konusu anlaşılmadan kısmet konusunu anlamanın zor olduğunu ortaya koymaktadır. Bu nedenle çalışmamızın ilk bölümü kader konusuna ayrılmıştır. Kısmet kelimesi, Türk toplumunda yaygın olarak evlilikle ilgili olarak kullanılsa da, oldukça geniş bir kullanım alanı vardır. Bu kelimenin, daha çok kaderci bir anlayışı ifade etmek üzere kullanılan bir üst kavram olduğunu söyleyebiliriz. Örneğin, Türkiye’de kız isteme merasimlerinde oğlan tarafı hakkında olumsuz düşüncesi olmayan kız tarafının "nasipse olur" ya da "kısmetse olur" gibi ifadeler kullanması yaygındır. Bu ifade ile kastedilen şey sadece olumlu bir düşüncenin sözel aktarımı olabileceği gibi eğer Allah aksini yazmamışsa bu işin gerçekleşmesini istedikleri şeklindeki zihin altında yatan kaderci bir düşüncenin ifadesi de olabilir.