“Her bir kuşun şakıması ve gökyüzünde süzülen her bulut bir mesaj, şifreli bir mesaj gibidir. Onu deşifre etmen, onun derinliklerine bakman, sessiz olman ve mesajı dinlemen gerekir.”

- Osho

Kabir, bir 15. yüzyıl Hint mistiğidir. Alt kastta dokumacı olarak doğan Kabir, batıl inançlara, boş ritüellere ve bağnazlığa karşı çıktı. Bir şair, dokumacı, koca ve baba olan Kabir, hayatını bir ermiş ve aynı zamanda sıradan bir adam olarak yaşadı. Şiirsel şarkıları, arayış içindeki insanın sevgi yolundaki coşkusunu ve engellerini anlatır. Osho, okuru bu olağandışı mistikle ve şarkılarıyla tanıştırırken hem zamanın ötesinde hem de bizim zamanımızla son derece bütünlük içinde olduğunu göstermektedir. Sevginin Yolu, Osho’nun ve Kabir’in şarkılarında anlatıldığı kadarıyla sıradanlıkta saklanan kutsallığı, sadece bir insanın sahip olduğu bir duyguyla bırakmayıp aynı zamanda nihai bir benlik evresi olan sevginin peşinde, onu arayan ve kutlayan bir yolculuktur.

“Tüm varoluş âşıktır: Ağaçlar aşkla muazzam bir şekilde hareket ederler; bu yıldızlar, nehirler okyanusa doğru telaşla koşar, buluşup birleşebilecekleri bir yerde kaçamak bir aşk yaşamak için akarlar. İzle, her yerde aşkın gölgesini, heyecanını, gerilimini, aşkın coşkusunu bulacaksın. Hangi surette olursa olsun, derinden bakarsan her zaman her şeyin tam göbeğinde atan bir nabız bulacaksın. Buna aşktan başka bir şey denemez.”