Biz rahat yaşayalım diye canlarını, bedenlerini, organlarını BEDEL olarak ödedi onlar…
Kimisi zalim bir dağ başında çarpışarak şehit düştü. Kimisi hain bir kurşunla hayattan koptu. Kimisi düz bir asfalt yolda kahpece kurşunlanarak sakat kaldı.
Korku dağları onları sürekli kayalara çarparak canlarını acıtsa da, bu korkularına canları pahasına yenik düşmediler…
Ölümün kaçınılmaz olduğu çatışmalara ölümüne koştular. Vatan için; gözlerini, bacaklarını ve kollarını verdiler. Bedenlerine, bir ömür boyu iyileşmeyecek yaraları acı hatıralarıyla birlikte kazındı. Ve onlardan sağ kalan gazilerimiz aynı cümleleri tekrar tekrar haykırdılar:
“Bir bedel ödenecekse bu vatan için, öderiz kanımızın son damlasına kadar! Ya şehit oluruz ya da gazi! Tıpkı atalarımız gibi, tıpkı dedelerimiz gibi, adam gibi, erkekçe, yiğitçe, mertçe!”
Hepsinin acılarla yoğrulmuş birer hikâyeleri mutlaka vardır. Onları dinledikçe hayretler içerisinde kalacak, ürperecek ve bu vatan için nelerini BEDEL olarak ödediklerini ibretle okuyacaksınız.
Hakiki BEDELLİ ASKERLİK; bu vatan uğruna canını, kanını, kolunu, bacağını, elini, parmağını, gözünü, kafasını, derisini VATANA BEDEL OLARAK ÖDEYEN, feda eden kahraman şehit ve gazilerimizin askerliğidir. BEDEL denilince akla bu gelmelidir; banknotlar değil…
Kitabın Özellikleri
Basım Dili | Türkçe |
Genel Yayın Yönetmeni | M. Zekai Küpçük |
Sayfa Sayısı | 160 |
Kapak Türü | Karton Kapak |
Kağıt Türü | 2. Hamur |
Basım Tarihi | Mayıs 2016 |
Basım Yeri | İstanbul |
En / Boy | 13,50 / 21,00 cm. |
Editör | Nil Erten |