İyimser misiniz yoksa kötümser mi? 

Sizce bardağın yarısı dolu mu yoksa boş mu? Olaylara olumlu tarafından mı bakıyorsunuz yoksa her zaman bir şeylerin kötü gideceğini mi düşünüyorsunuz? Dünyaya iyimser bakan “güneşli” bir beyne mi yoksa olaylara hep kötü tarafından bakan “yağmurlu” bir beyne mi sahipsiniz?

Bunlar hepimizin kolaylıkla cevaplayabileceği sorular çünkü ne tür bir kişiliğimizin olduğu beynimizle doğrudan bağlantılıdır. Aslında kişiliğimizi beynimiz belirler ve hayata bakışımız haz aramak ya da tehlikelerden kaçınmak gibi iki temel eğilimimizi gösterir. Bu eğilimler birçok insanda sağlıklı bir dengeye sahiptir. Ancak bazen “haz” beyni ya da “korku” beyninden biri daha güçlü ve baskın olabilir. Bu durumdaki insanlar da haz peşinde sürekli heyecan arayabilir ya da kaygıları yüzünden depresyona yenik düşebilir. Ancak yapılan son araştırmalar beynimizin düşündüğümüzden çok daha eğitilebilir olduğunu göstermiştir.

Öncü psikolog ve nörolog Elaine Fox, Yağmurlu Beyin, Güneşli Beyin kitabında beynimizi nasıl eğitebileceğimizi ve kendimizi nasıl geliştirebileceğimizi gösteren birçok tekniği bizlere sunuyor. Hayatları boyunca her şeye olumsuz tarafından bakan pesimistlere olumlu düşünmeyi ve mutluluğu bulma yolunu gösterirken, haz peşinde riskli davranışlarda bulunanlara da hayatlarını kontrol etmenin yöntemini vaat ediyor. 

“Hem iyimserler hem de kötümserler için yazılmış büyüleyici bir kitap. Mutlaka okunmalı.”

- Michael J. Fox