Say ettim;
yalnızlıkta,
acizlikte,
çaresizlikte…
Say ettim;
tevekkülde,
teslimiyette,
rızada...
Say ettim;
nefiste…
kalpte…
ruhta…
aşkta…
sükûnda…
Nefisten kalbe, kalpten nefse say ettim…
Döktüm tüm çakıl taşlarımı…
Gözyaşlarımın verdiği serinlik ruhumu biraz ferahlatmıştı. Tüm cesaretimi toplayıp bakışlarımı yavrumun olduğu yere doğru uzattım.
O da ne?
Gözlerime inanamadım.
Kupkuru çölün ortasında bir ananın gözyaşları rahmet, kanayan yüreği kaynak olmuştu. Bu su, kızgın çölde anayı temsil eder gibi akacak, kıyamete kadar gözyaşlarımla bereket bulacaktı.
Nuriye Çeleğen, Aşk-ı Sükûn’da, Hazreti Hacer’in, teslimiyet ve tevekkülden örülmüş, yalnızlığın en koyusundan geçip hepimize analık eden şefkatiyle bereketlenen büyük yolculuğunu anlatıyor.
Her kadın Hacer’dir, fark yürüyüştedir…
Kitabın Özellikleri
Basım Dili | Türkçe |
Sayfa Sayısı | 216 |
Kapak Türü | Karton Kapak |
Kağıt Türü | 2. Hamur |
Basım Tarihi | Temmuz 2016 |
Basım Yeri | İstanbul |
En / Boy | 13,50 / 21,00 cm. |