Kur’an, Allah’tan elçisi Muhammed’e (a.s) vahiy edilen kitabın özel adıdır.

Kur’an her ne kadar ilk olarak Arap toplumuna hitap etmiş olsa da, Kur’an muhatabı tüm insanlardır.

Allah, yarattığı insanlarla rahmeti, rızık vermesi; elçi/kitap göndermesiyle iletişim kurmaktadır. İnsanı, ayrıca Kur’an’ı anlayacak/kavrayacak potansiyel selim akıl sahibi olarak donatmış; kimin iyilik/güzellik üretmede daha güzel işler yaptığını sınamak amacıyla, “sadece kendisine boyun eğmek ve yeryüzüne egemen olmak, onu imar ederek yaşarken yaşatan uygarlıklar kurmak” üzere var etmiştir.

İlahi mantığın ilahi nutku olan Kur’an ayetleri, kelimelerden oluşmaktadır. Kur’an ayetleri, “insanın doğru yolu bulmasına alamet/gösterge olan cümlelerdir”.

İnsan inancını yaşar. İndirdiği dönemde, şirk toplumunu oluşturan kişilerin günlük yaşamında kullandığı kelimeleri, Allah, “Tevhit inancını” anlatacağı Kur’an’a alırken, onları tanımlaması ve tarif etmesi gerekiyordu. İşte Yüce Allah, Kur’an’ın en küçük yapı taşlarını oluşturan bu kilemeleri tanımlayarak, onları “Kur’anlaşan kavramlar” yapmıştır. Aslında Kur’an’ı beşeri mantığa sahip insanlara yorumlamak üzere bıraksaydı, her yorum ayrı bir din ve tarikat olurdu ki bu görünümde olanlar, Kur’an’ı Kur’an Kur’anca değil; kendilerinegöre anlayıp anlatan farklı mezhepleri oluşturmuşlardır.

Her tür bilinen-bilinmeyen, bireysel şeytan iblis, örgütsel/kurumsal/küresel şeytan tâğûtun şer ve saptırmasından salim, muhlesin kullar olmak için, Bu dünya yaşamında Allah’tan başkasına boyun eğmemek ve yeryüzüne yaşarken yaşatan uygarlık oluşturmak üzere egemen olmak için, Ahirette Kuran’dan sorgulanırken başarılı ve kurtuluşa erenlerden olmak için her kişi, Kur’an’ı, ilahi mantığı ve kendi bütünlüğü içinde doğru anlamak durumundadır. Bu kitap, “Kur’an’daki Önemli Sözcük ve Kavramları” Kur’an’ı, Kur’an’dan Kur’anca anlamak isteyenlere, Allah’ın kelimeleri “Tevhit inancına “ göre nasıl tanımlamışsa, o haliyle anlayıp, “Kur’anlaşan kavramlar” halinde sunan örnek bir çalışmadır.