20. yüzyılın en önemli düşünürlerinden Hannah Arendt makale, konuşma ve
derslerinden oluşan Sorumluluk ve Yargı’da Yahudi soykırımından atom
bombasının kullanım amacına, Vietnam savaşından ırkçılığa yaşadığı yüzyılın bütün
politik krizlerini ahlaki çöküş ışığında değerlendirir; bu çöküşü “dişlilerin parçası
olduğunu” varsayan insanların cehaletinde ya da doğasına içkin kötülüğünde değil,
kendi eylemlerini ahlaki hakikatlere göre yargılamaktaki acizliğinde arar. Düşünme
yetersizliği, iyi ya da kötü tercihlerden sakınma eğilimi Arendt’in analizlerinde
merkezi bir öneme sahiptir. Herkesin suçlu olduğu yerde hiç kimsenin suçlu
olmadığını öne sürerek, ahlaki sorumluluk ve nesnel suç arasındaki ayrımın politik
veçheleri üzerine hukuk ve ahlak felsefesi çerçevesinde kalem oynatır. Sorumluluk
ve Yargı, “kötülüğün sıradanlığı” üzerine devam eden bir tartışmanın parçası olduğu
kadar, ahlak felsefesi, sorumluluk, hakikat ve kolektif suç mefhumları üzerine de
sistemli bir düşünme çabasının ürünüdür.
“Hem ahlaki hem de politik olarak, kayıtsızlık en büyük tehlikedir. Gerçek skandala,
gerçek ayak bağları, kişinin kendi örneklerini ve ona eşlik edecekleri seçme
isteğinden ve yeteneğinden mahrum olmasından, kendi yargısı aracılığıyla
başkalarıyla ilişki kurma isteğini ya da yeteneğini gösterememesinden doğar.
Dehşetle beraber, kötülüğün sıradanlığı da işte orada yatar.”
Kitabın Özellikleri
Basım Dili | Türkçe |
Çeviren | Müge Serin |
Sayfa Sayısı | 264 |
Kapak Türü | Karton Kapak |
Kağıt Türü | 2. Hamur |
Basım Tarihi | Kasım 2018 |
Basım Yeri | İstanbul |
En / Boy | 13,50 / 19,50 cm. |