Kale dizdarı Yusuf Bey utana sıkıla odaya girdiğinde Tuna
Beyi Mustafa Hasan Paşa akşam yemeği olan kuzu budundan ilk
lokmasını henüz ısırmıştı. Gözünü Yusuf Bey’den ayırmadan eti çiğnedi,
yuttu, önündeki maşrapadan bir yudum ayran içti ve bir elinde but
diğerinde maşrapa olduğu hâlde, babacan ama sert sesiyle sordu:
“Söyle bakalım Yusuf, nedir vaziyet?”
Tuna bölgesinin namlı akıncı beylerinden biri olan Yusuf
Bey’in sıkkın olduğu başını önüne eğmesinden belliydi. Başını
kaldırmadan konuştu: “Paşam, ben bunlara laf geçiremiyorum. Tehdit
ettim; güneşe atarım dedim, kırarım, keserim dedim olmadı. Ödül
veririm dedim; ne altın ne kaftan umurlarında değil. İnsanlıktan
çıkmışlar, yemek yemiyorlar, konuşmuyorlar. Paşam, ben bunlarla başa
çıkamadım sana sığındım, ver bana 100 atlı ölüme gideyim ama
bunları bana verme...”
Kitabın Özellikleri
Basım Dili | Türkçe |
Sayfa Sayısı | 377 |
Kapak Türü | Karton Kapak |
Kağıt Türü | 2. Hamur |
Basım Tarihi | Mayıs 2021 |
Basım Yeri | İstanbul |
En / Boy | 13,50 / 19,50 cm. |