Alman idealizmi 1781’de Kant’ın Saf Aklın Eleştirisi’nin yayınlanmasıyla başladı ve elli yıl sonra Hegel’in ölümüyle son buldu. Bu dönemin filozofları ve geliştirdikleri fikirler felsefenin bütün alanlarını kökten değiştirdi ve hem beşeri hem de sosyal bilimlerde hâlâ hissedilen bir etkiye neden oldu.
Kant’tan sonraki bütün Alman idealistleri Kantçı projeyi kendisinin yaptığından daha titiz ve başarılı bir şekilde gerçekleştirmeye çalıştılar; özgür ve rasyonel bir yaşamın anlamını belirlemek ve imkanını temellendirmek için tamamıyla öz-eleştirel ve rasyonel bir felsefe geliştirmek için çabaladılar.
Alman İdealizmini Anlamak bu felsefi hareketin önemini, onun anlaşılmazlığını gidererek aktarmayı amaçlıyor ve okurlara Kant, Fichte, Schelling ve Hegel’in uğraştığı meselelere ve önerdiği çözümlere dair sağlam bir anlayış sunuyor. Kitap, Alman idealizminin en önemli erken eleştirilerinden bazılarını ve romantizm, Marksizm, varoluşçuluk ve natüralizm dahil yol açtığı felsefi alternatifleri inceliyor. 
Umarız okur, kitapta ele alınan fikirlerin derinliğinin ve değerinin onları anlamak için sarf edilecek çabaya fazlasıyla değeceğine ikna olur ve orijinal metinleri bizzat okuyup anlamak için daha fazla istek duyar.