KATE WATERS SERİSİ – 3

BENİM OĞLUM KARINCAYI BİLE İNCİTMEZ! 
BENİM KIZIM ÖYLE ŞEYLER YAPMAZ! 
SONUÇTA HER ANNE KENDİ ÇOCUĞUNU İYİ TANIR. 
TANIR, DEĞİL Mİ? 

On sekiz yaşındaki İngiliz genç kızlar Alex ve Rosie, üniversiteye başlamadan önce Tayland’a uzun bir gezi planlarlar. Fakat tatilleri sırasında ortadan kaybolurlar. Endişeli aileleri, hem İngiltere’yi hem de Tayland’ı ayağa kaldırır ve bu durum basının da akbaba gibi üstlerine üşüşmesine neden olur. 

Gazeteci Kate Waters yine hikâyeyi yakalayan ilk kişi, gerçeği ortaya çıkaran ilk muhabir olmak için elinden geleni yapacaktır. Ancak bu haberde kişisel bir şeyler de vardır çünkü ona iki sene önce seyahate çıkan ve o zamandan beri kendisinden doğru dürüst haber alamadığı oğlunu düşündürtmektedir. 

Kızlara ne olduğuyla ilgili yeni bilgiler ortaya çıktıkça annelerin, babaların ve hatta gazetecilerin bile kendilerini sorgulamalarına neden olacak gerçekler gün yüzüne çıkacaktır. 

“Duygularınıza yumruk yemiş gibi hissedeceğiniz, ters köşelerle dolu bir polisiye.”
C. L. Taylor 

 “Son derece sürükleyici… İki gün boyunca kitabın içinde yaşadım âdeta ve hâlâ da etkisi altındayım. Mükemmel!” 
Shari Lapena 

“Hızlı akan polisiye kurgu, tanıdığıma yemin edebileceğim karakterler ve tadından yenmeyecek ters köşeler. Yazarın fevkalade anlatımı, trajikomik anlarla ve insanın gözlerini yaşartan sahnelerle dolu.” 
Gillian McAllister

“Zanlı’ya bayıldım. Zengin hikâye anlatımı, doğru tempoda ilerleyen kurgu ve kitabı bitirdikten sonra bile aklınızdan çıkmayan karakterler. Okurlar da bayılacak.” 
Renée Knight 

“Fiona Barton, ‘bir bölüm daha’ dedirte dedirte sizi geceleri uykusuz bırakacak yazarlardan biri. Zanlı inandırıcı karakterleri ve ta içimde hissettiğim cinayet detaylarıyla mükemmel bir polisiye gerilim.” 
Holly Seddon 

“Son derece sürükleyici… İki gün boyunca kitabın içinde yaşadım âdeta ve hâlâ da etkisi altındayım. Mükemmel!”
Shari Lapena

“Tarz sahibi, kusursuz bir kurgu, olayın çözüldüğü ana gelmek için sayfaları son hız okuyacaksınız.”
Cara Hunter 

“Fiona Barton sezgileri kuvvetli, çok iyi empati yapabilen, yetenekli bir yazar.”
Daily Express

“Kaybolan gençler ve onlar için endişelenen ailelerine dair tırnak yedirtecek bir hikâye. Fiona Barton’ın ilk iki kitabı Dul ve Çocuk uluslararası başarıya imza atmışlardı, Zanlı da aynı başarıyı hak ediyor. Kusursuz bir anlatım, karakterler ise olağanüstü.”
The Washington Post

“Zanlı’da Fiona Barton evrensel gerçekleri bir gerilim hikâyesiyle harmanlıyor.”
USA Today

“Barton’ın usta ellerinde Zanlı sıradan şeylere farklı bir anlam kazandırıyor: Ebeveynler ile büyüyen çocuklarının değişen ilişkisi hakkında sürükleyici bir psikolojik gerilim. Harika yazım, kusursuz kurgu ve tam tadında bir tempo… Barton olağanüstü hikâye anlatıcılığını ve her bir karakterin zihnine girebilme kabiliyetini kullanarak okurun yumruk yemiş gibi hissedeceği ters köşelerle dolu bir gizem yaratmış.”
Bustle

“Barton inanılmaz bir hikâye anlatıcısı. Bir gazeteci olarak çalışmış olması, bu öyküyü korkunç derecede gerçekçi kılmasında büyük rol oynuyor. Kurgudaki her bir dönüş hem özgün hem de çok ürkütücü.”
Library Journal 

“Fazlasıyla şaşırtıcı bir gerilim… Kate’i ve sadakatini sonuna kadar sınayacak. Barton’ın hayranları beklediklerini fazlasıyla alacak.”
Publishers Weekly
 
“Karakterlerin gözünden beklentilerin ve özgürlüğün gerilim dolu keşfi.”
Booklist
 
“Fiona Barton kâbus gibi bir senaryoyu almış karanlık, çapraşık bir hikâye haline getirmiş... Bu romanın gerçekten kalbi atıyor, sonu ise şaşırtıcı ve düşündürücü.”
Lesley Kara

FIONA BARTON’ın çıkış romanı Dul, Sunday Times ve New York Times çoksatanlar listelerine girdi ve otuz yedi ülkede yayımlandı. Cambridge’de doğan Barton hâlen Güneybatı Fransa’da yaşamaktadır. Daha önce Daily Mail gazetesinde kıdemli yazar, Daily Telegraph’ta haber editörü ve Mail on Sunday’de başmuhabir olarak çalıştı. Buradayken Britanya Basın Ödülleri Yılın Gazetecisi Ödülü’nü kazandı. Barton gazeteci olarak çalışırken çok sayıda önemli suç dosyasıyla ilgilendi ve bu suçlara karışanları izlemeye, onların beden dillerini ve sözlerini incelemeye ilgi duymaya başladı. Bu suçların merkezindeki insanlarla, suçlularla, onların aileleriyle, çevreleriyle röportajlar yaptı ve asıl ilgisini çekenlerin, spot ışıklarının gerisinde kalanlar olduğunu keşfetti.