“Kahvaltıdan sonra Ece’nin dolabını açtım. Keskin bir naftalin
kokusu burnuma doldu. Annem yeni naftalin paketleri asmış
olmalıydı. Sanırım o kokunun etkisiyle Ece’nin bu zamana ait biri,
benim kardeşim değil de çok çok eskiden yaşamış ve ölmüş yaşlı
bir akrabam olduğu fikrine kapıldım. Böyle düşününce birden
uzaklaşıverdim ondan. Eti etimden koptu sanki, hafifledim.
Kırmızı bir kazak, siyah bir kot ve onun giymeye kıyamadığı
süet botlarını aldım dolaptan. Annem hiç istemez ona ait şeyleri
giymemi. Ece’yi hatırlatıyormuşum ona. Her öyle dediğinde, “İyi
ya, belki beni o sanıp daha çok seversin?” diye lafı oturtmak gelir
içimden ama diyemem tabii. Düşündüklerini söyleyebilenlerden
olmadım, o aşamaya hiç gelemedim. Aklımdan geçenleri eleme
dönüştürebiliyorum ancak.”
“Cahide’nin romanlarında hiç kimseye güvenmeye gelmez. Hiç
kimseyle özdeşlik kurmaya gelmez. Usul usul, dikkatsiz bir okumayla kaçırabileceğiniz ayrıntılarla bir örümcek ağı gibi üstünüze gerilen muamma hiç ummadığınız bir yerde ve zamanda
patlayabilir. O da sizi roman boyu kandırmış çıkabilir. Onun dünyasının büyüsü de budur zaten. Evet, bütün iyi romancılar gibi Cahide de şunu bilir: En yalın anlatımıyla, hiçbir şey göründüğü gibi değildir.”
–YILDIRIM TÜRKER
Kitabın Özellikleri
Basım Dili | Türkçe |
Sayfa Sayısı | 216 |
Kapak Türü | Karton Kapak |
Kağıt Türü | 3. Hamur |
Basım Tarihi | Ağustos 2022 |
Basım Yeri | İstanbul |
En / Boy | 13,50 / 21,00 cm. |