O vakit begonyamdan sürmeli gece düştü Yâr dilinden semaya bir tutam hece düştü Yıldıza gülümseyen bulut, kanat neylesin? Sürgün, viran dilime muhabbet nece düştü? Kır çiçekleri açmış denizler hiç üşümesin Bahara de ki yelden gelincikler ürkmesin Bülbül al gül dalında, bağban hasat neylesin? Toprağa karışan kar edebinden dönmesin Kelebek kalbi akıp giden ömürden zaman Sevda tepesinde aşk ateş, maşukta duman Od’a düşen can; mal mülk dünya, zahmet neylesin? Sevgiliye sunulmuş beyit tüter pür ayan Yağmur kokan mısralar, geceyi sırdaş etsin Ay’a selam şiirler, telli duvaklı hürsün Aşk gülşeninde gezenler keramet neylesin? Kalemi, kâmil olan yorgan cennete Bazen birini kurtarmak için elimizi uzattığımızda kurtulan biz oluruz. Tıpkı aidiyet sorunları ve köksüzlük hissiyle boğuşan Frieda Hughes’in başına geldiği gibi.
O, Galler kırsalının derinliklerinde hayata geçirilecek projeler, ekilecek bir bahçe, yapılacak resimler ve kurtarılacak hasta evliliğinin üzerine düşünüyordu. Her şey fırtınada neredeyse yok olmak üzere olan bir yuvada hayatta kalan tek yavru saksağanı kurtarmasıyla başladı. Onu yaşama döndürürken kendi hayatının akışının değişeceğini nereden bilebilirdi…
Şair ve ressam Frieda Hughes, keder ve yalnızlığın ardından, saksağan George ve yavrularıyla birlikte kendiyle bağ kurduğu bir yolculuğa çıkıyor. George ile tanışana kadar tüm yaşamı bir yuva arayışıyla geçen Hughes, gerçek sevgi bağının yaralı bir ruh için teselli sağlama gücüne sahip olduğunun unutulmaz hikâyesini şiirsel bir dille anlatıyor.dürsün.
Kitabın Özellikleri
Basım Dili | Türkçe |
Çeviren | Nurcan Onaran |
Sayfa Sayısı | 280 |
Kapak Türü | Karton Kapak |
Kağıt Türü | 2. Hamur |
Basım Tarihi | Mayıs 2023 |
En / Boy | 13,50 / 21,50 cm. |