O, OLİMPOS’UN EN GÜZEL ADAMIYDI…
AYNI ZAMANDA DA EN ÖLÜMCÜLÜ.
Ultra-modern Olimpos şehrinde her zaman ödenecek bir bedel vardı.
Psyche Dimitriou eninde sonunda Afrodit’le yüzleşmesi gerektiğinin
farkındaydı ama ipin ucunda kalbinin olmasını hiç beklemiyordu.
Öldürücü darbeyi indirme emrinin Afrodit’in yakışıklı oğluna verilmesini
de.
Eros’un kan dökmekle ilgili herhangi bir problemi yoktu. Annesinin
gölgelerde saklanan silahı olmak üzere yetiştirilmişti ve kendini insandan
çok bir canavar olarak görmeye koşullanmıştı. Ama sıra son
hedefini indirmeye geldiğinde… yapamadı. Psyche’nin beklenmedik
nezaketi karşısında kafası karışan Eros, onu güvende tutabilmek için
aklına gelen tek şeyi yapacaktı: Onu hem bedenen hem de ruhen
kendine bağlamak.
Psyche, kendini şehrin en tehlikeli katiliyle evli bulmayı beklemiyordu
ancak Eros onda daha önce hiç hissetmediği duygular uyandırıyordu.
Sınırlar bulanıklaşır ve sadakat taraf değiştirirken Psyche, Eros’un
belki de kalbini gerçekten alabileceğini fark edecekti. Ama bu kaybı
atlatabileceğinden hiç emin değildi.
Psyche ve Eros hikâyesinin günah kadar tatlı bir
yeniden anlatımı.