Bozkurt Türk tarihinde her zaman var olagelmiştir. Zaman zaman küllenmiş, geriye itilmiş, unutulmuş, yeniden hatırlanarak tekrar gün yüzüne çıkarılmıştır. Biz kitabımızda Bozkurt’un Türk tarihindeki yerini, niçin unutulduğunu/unutturulmak istendiğini ve niçin tekrar gün yüzüne çıkarıldığı ele aldık. Milletler kimlikleriyle vardır. Bu kimlik, dini inanç dairesini aşmadan şekillenen kimliktir. İslam öncesi var olan Türkleri, İslam’la birlikte silebilir miyiz? Kitabımızda İslam öncesi yok sayılacağına dair bir hüküm mü var?! 

Ülkemizde kültür eksikliği, İslam’ı yanlış anlama, belli sınırlar içinde tutma, “Türk”ü silmeye kadar varmıştır. İslam’ın ulaşmadığı zamanda yaşamış Türkleri “günah” kavramı içine sokabilir miyiz? Biz kitabımızda Türk’ün tarihine girdik, Bozkurt’un yerini aradık. Türk için taşıdığı önemi ortaya koyduk. Öncelikle şunu belirtelim. Bozkurt Türkler için totem değildir. Kaynaklardaki “totem” adlandırması, “tapınılan” anlamında kullanılmaz. Bir motifi belirtmek için “totem” denir. 

Tarih efsanelerle vardır. Türklerde de efsaneler varsa, köklü bir tarih de vardır. Biz de “Türklerde Bozkurt” çalışmamızla, tarihimizin derinliğine girdik. 

Kitabımızda şimdiye kadar yapılanlardan farklı bir yol takip ettik. Eski Türk inanışlarını ve bozkurdu ilmî derinlik içinde ele aldık. Araştırmamızda, bozkurdun İslam öncesi tarihte kalmadığını, ara duraklarla zamanımıza taşıdığını göreceksiniz.