O karışıklıkta artık bağıran kim? Çağıran kim? Yuvarlanıp düşen, üstü başı yarılan kim? Her ne hâl ise... Kaçanlar sonra durdukları yerlerde üst başlarını kontrol ederek, kendilerine çekidüzen vermekteydiler. Bu kaçış esnasında Hacı Nazif Efendi’nin karısı da arkadaşlarının kimisini ilerde, kimisini de geride bıraktığından, birbirlerini kaybetmişlerdi. Karışıklık geçtikten sonra Cağaloğlu dört yol ağzında buluştular. Fakat üzerine titredikleri kucaklarında götürdükleri Atiye isminde üç, üç buçuk yaşlarındaki kız yoktu ve nerede kaldığını hiç kimse bilmiyordu. Bunun üzerine aralarında daha fazla panik oluştu, çocuğu aramak üzere bunlar hemen bulundukları noktadan ikişer üçer kişilik gruplar halinde dört tarafa dağılıp aradılar. Tekrar tekrar oraya buraya gelip giderek, saatlerce aramadık bir yer bırakmadıkları halde, o kalabalıktan kim kime? Çocuktan ne bir haber ne de bir eser bulabildiler?
(Arka Kapak)